Bloglar

BLOGLAR

FAZLA MESAİ

FAZLA MESAİ

 FAZLA MESAİ

1.Tanımı

Fazla mesai, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 41. maddesine göre haftalık 45 saati aşan çalışmayı ifade eder;

Madde 41- Ülkenin genel yararları yahut işin niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla mesai yapılabilir. Fazla mesai, Kanunda yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırk beş saati aşan çalışmalardır. 63 üncü madde hükmüne göre denkleştirme esasının uygulandığı hallerde, işçinin haftalık ortalama çalışma süresi, normal haftalık iş süresini aşmamak koşulu ile bazı haftalarda toplam kırk beş saati aşsa dahi bu çalışmalar fazla mesai sayılmaz.

2.Fazla Mesainin İspatı

Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.

Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı hâlde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazı kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.

Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş ve işyerinden çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.

Uygulamada çoğunlukla tanık beyanları yoluyla fazla mesai iddiasının ispatı sağlanmaktadır. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.

Çalışma sürelerinin ispatı noktasında işverene karşı dava açan tanıkların beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir. Fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ispatında salt davacı ile menfaat birliği içinde bulunan veya işverene karşı davası bulunan tanık beyanlarıyla sonuca gidilemez. Bununla birlikte başkaca delil ya da olgularla desteklenen bu tanık beyanlarına itibar edilmelidir. Bu çerçevede; işin ve işyerinin özellikleri, davalı tanıklarının anlatımları, bağlı olduğu kurum müfettişinin düzenlediği tutanak veya raporlar ve aynı çalışma dönemi ile ilgili olarak söz konusu alacakların varlığına ilişkin kesinleşmiş mahkeme kararları gibi hususlar başkaca delil ya da olgular olarak değerlendirilebilir.

Ücret bordrosundaki ücretin, işçinin gerçek ücret miktarını yansıtmadığının anlaşılması hâlinde, bordroların imzalı ve imzasız oluşuna göre bir ayrım yapılması gerekmektedir.

Ücret bordrosunun imzalı olması halinde bordroda yer alan fazla çalışma saati işçiyi bağlayacağından, işçi bordrodaki süreden daha fazla süre ile çalıştığını ancak yazılı bir delil ile ispat edebilir. İşçinin imzalı bordrodaki süreden daha fazla çalıştığını yazılı delil ile ispat etmesi hâlinde, bordroda ödendiği belirtilen fazla çalışma ücreti işçinin gerçek ücreti üzerinden hesaplanan alacaklardan mahsup edilir. İmzalı bordrodaki fazla çalışma süresinden daha fazla çalışma yapıldığının yazılı kayıtlar ile ispat edilememesi durumunda, bordrodaki fazla çalışma saati ile bağlı kalınarak değerlendirme yapılır. İşçinin bordrodaki fazla çalışma süresinin karşılığı olan fazla çalışma ücreti gerçek ücret miktarı üzerinden yeniden hesaplanır. Bu hâlde de bordrodaki tahakkuk miktarı hesaplanan alacaktan mahsup edilir.

Ücret bordrosunun imzasız olması hâlinde ise işçinin bordroda görünen fazla çalışma süresinden daha fazla çalıştığını tanık delili dâhil olmak üzere her türlü delil ile kanıtlaması mümkündür. Bu durumda ispat edilen fazla çalışma ücretinin işçinin gerçek ücreti üzerinden hesaplanması gerektiğinde tereddüt olmamalıdır. Ayrıca hesaplanan bu alacaklardan bordroda tahakkuk eden ve ödendiği banka kayıtları ile sabit olan miktarın mahsubu gerekmektedir.

“…Fazla çalışmanın ispatı konusunda, dosya içerisinde işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtları bulunmadığından davacının fazla çalışmalarının davacı tanık beyanlarına göre kabulünde isabetsizlik yoktur. Ne var ki dosya kapsamında dinlenen tanıkların beyanları, yapılan işin niteliği ve özellikle davacı tanığı İ.G'nin “Standart sabah 08.00 akşam 19.00 idi." şeklindeki beyanı birlikte değerlendirildiğinde; işyerinde çalışmanın 08.00-19.00 saatleri arasında olduğunun ispatlandığı kabul edilmelidir…” (YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2023/11435 K. 2023/14800 T. 17.10.2023)

“…Somut uyuşmazlıkta davacı, davalı işyerinde fazla çalışma yaparak çalışmasına rağmen karşılığı ücretin ödenmediğini iddia etmiş, iddiasını ispat amacıyla tanık deliline dayanmıştır. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacı tanık beyanlarına göre davacının fazla çalışma süresi tespit edilmiştir. Dinlenen davacı tanıklarının davalı işverene karşı işçilik alacakları ile ilgili dava açtığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Menfaat birlikteliği bulunan tanık beyanlarına ihtiyatla yaklaşılması ve yukarıda belirtilen ilke uyarınca tanık beyanlarının başkaca delil ya da olgularla desteklenmesi aranmalıdır. Bu kapsamda davacı tarafın dava dilekçesi ekinde davacının çalışma saatlerine ilişkin sunduğu bir kısım imzalı puantaj kayıtlarının değerlendirilmesi gerekmektedir…” (YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. 2023/2104 K. 2023/6795 T. 9.5.2023)

“…Fazla çalışmanın ispatı konusunda, dosya içerisinde işyerindeki çalışma düzenini gösterir işyeri kayıtları bulunmadığından davacının fazla çalışmalarının davacı ... beyanlarına göre kabulünde isabetsizlik yoktur. Davacı tanıklarından davalı işverene karşı davası bulunmayan Z.K, "Sabah 07:00 de servise binerdik 08:00-18:30/19:00 arası çalışırdık. Saat 19:00 da da servisle kampa geri dönerdik." şeklinde beyanda bulunurken davalı işverene karşı davası bulunan diğer davacı tanığı, "Normal mesai sabah 08:00 akşam 17:00 saatleri arasındaydı. Mesai saatleri dışında haftada 2-3 ... çalışıyorduk. Gece 23:00 kadar çalıştığımız olurdu. Fazla çalışma karşılığında herhangi bir ücret verilmiyordu. Ayda iki hafta 7 ... çalışılıyordu, iki haftası 6 ... çalışılıyordu. Hafta tatili pazar günü idi. Cumartesi günleri sabah 08:00 akşam 19:00 pazar günleri sabah 08:00-17:00 saatleri arasında çalışılırdı." şeklinde beyanda bulunmuştur. Tüm dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler, dosya kapsamında dinlenen tanıkların beyanları ve yapılan işin niteliği birlikte değerlendirildiğinde; davacının 08.00-18.00 saatleri arası çalıştığının kabulünün dosya kapsamına daha uygun düşeceği anlaşılmaktadır. Hâl böyle olunca davacının 08.00-18.00 saatleri arasında çalıştığının kabulüyle fazla çalışma alacağının hesaplanması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir…” (YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ E. E. 2023/3732 K. 2023/7603 T. 23.5.2023)

3.Fazla mesai Ücreti 

Fazla mesai durumunda her bir saat için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir. Haftalık çalışma süresinin sözleşmelerle kırk beş saatin altında belirlendiği durumlarda ise yine yukarıda belirtilen esaslar dâhilinde uygulanan ortalama haftalık çalışma süresini aşan ve kırk beş saate kadar yapılan çalışmalar fazla sürelerle çalışma olarak adlandırılır. Fazla sürelerle çalışmalarda ise her bir saat fazla mesai için verilecek ücret, normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmi beş yükseltilmesiyle ödenir.

Taraflar sözleşme ile madde hükmündeki oranın altında bir oran belirleyemezler, ancak bu oranın üzerine çıkabilirler. Hesaplanacak olan fazla mesai ücreti, çalışılan dönem ücreti üzerinden hesaplanır. Fazla mesai hesaplamasında yüksek çıkan miktar sebebi ile Yargıtay tarafından hakkaniyet indirimi uygulanmaktadır. Ancak fazla mesai takdiri delil olan tanık anlatımı yerine yazılı deliller ve işveren kayıtları ile ispatlanırsa böyle bir indirime gidilmemektedir.

Fazla mesaiyi Serbest Zaman Olarak Kullanma

İş Kanunu’nda fazla mesai veya fazla sürelerle çalışma yapan işçiye, ücret yerine serbest zaman kullanma hakkı da getirilmiş olup; işçi dilediği takdirde, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.

Serbest Zaman

Madde 6 —Fazla mesai veya fazla sürelerle çalışma yapan işçi, isterse işverene yazılı olarak başvurmak koşuluyla, bu çalışmalar karşılığı zamlı ücret yerine, fazla çalıştığı her saat karşılığında bir saat otuz dakikayı, fazla sürelerle çalıştığı her saat karşılığında bir saat onbeş dakikayı serbest zaman olarak kullanabilir.

İşçi hak ettiği serbest zamanı, 6 ay zarfında işverene önceden yazılı olarak bildirmesi koşuluyla ve işverenin, işin veya işyerinin gereklerine uygun olarak belirlediği tarihten itibaren iş günleri içerisinde aralıksız ve ücretinde bir kesinti olmadan kullanır.

İşçinin bu kanundan ve sözleşmelerden kaynaklanan tatil ve izin günlerinde serbest zaman kullandırılamaz.

Sözleşme ile bu sürelerin arttırılması mümkündür ve tercih hakkı tamamen işçiye bırakılmıştır. Bu sebeple işverenin, işçiyi serbest zaman kullanmaya zorlaması söz konusu değildir.

İlgili maddenin 2. ve 3. fıkrasından da açıkça anlaşılacağı üzere, işçinin serbest zaman kullanması talep etmesi durumunda bu talebini 6 ay içerisinde yazılı olarak işverene iletmesi gerekir. Taleple birlikte, işverence belirlenen bir tarihten itibaren serbest zaman kullanılabilecektir. Madde metninden anlaşılacak son husus ise, serbest zamanın işçi tarafından aralıksız kullanması durumudur.

Denkleştirme Süresi

İş Kanunu’na göre haftalık 45 saati aşan çalışmalar fazla mesai olarak kabul edilirken, buna bir takım denkleştirme ve sınırlamalar getirilmiştir. Yürürlükteki mevzuatta yer alan denkleştirme sistemi ile iş süresinin fazla olması durumunda, haftanın diğer günlerinde yapılan eksik çalışma ile çalışma süreleri denkleştirilebilmektedir.

Denkleştirme, başlangıç ve bitiş tarihlerinin işverence belirlendiği 2 aylık bir periyot içerisinde sağlanmış olmalıdır. Toplu iş sözleşmelerinin söz konusu olduğu durumlarda ise bu süre 4 aya kadar çıkarılabilir.

 

 

 

Zorunlu veya Olağanüstü Nedenle Fazla mesai

Bunların dışında, işçinin rızasına tabi olmayan fazla mesai “zorunlu nedenlerle fazla mesai” olarak kanunda belirtilmiştir. Zorunlu nedenlerle fazla mesai, bir arızayı gidermek veya muhtemel bir arızayı önlemek amacı ile veya zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkması halinde yapılabilecektir.

İşçinin onayını gerektirmeyen bir diğer durum ise olağanüstü nedenlerle fazla mesaidir. Olağanüstü nedenlerle fazla mesai ise ülkede bir seferberliğin olması durumunda ortaya çıkar. Bu hallerde, fazla mesai yapacak olan yerleri ve çalışma sürelerini yurt savunması sebebi ile Bakanlar Kurulu belirler. Bu işyerleri kamu kurumları olabileceği gibi, özel sektör de olabilir. Ayrıca, Bakanlar Kurulu çalışma saatini belirlerken süreyi işçinin en çok çalışma gücüne kadar çıkarabilir.